Zirai eğitimde köklü bir geçmişe sahip bulunmaktayız. Osmanlı'da askeri ve tıbbi eğitimden sonra zirai eğitime çok önem verilmiştir. Zirai eğitim çalışmaları ilk olarak 1848 yılında Mekteb-i Ziraat-i Şahane'nin kuruluşu ile gerçekleşmiştir. Halkalı Ziraat ve Baytar Mekteb-i Alisi ile devam etmiştir. 1908'de Meşrutiyetin yeniden ilanından sonra, ziraatin çeşitli dallarında ihtisas görmek üzere Avrupa'ya talebeler gönderilir. Zirai üretim, tohum muayenesi ve dağıtım gibi konularda eğitim alan gençlerle başlayan zirai gelişmeler sonucunda bugün Dünyanın sayılı ülkelerinden biri haline geldik.
Tarih boyunca insanın toprağa ve tarıma olan ihtiyacı hiçbir zaman azalmadı. Aksine artan nüfus ve temiz kaynakların azalması dolayısı ile önemi daha da artmıştır. Ekonomik anlamda gelişmeyi sağlamış olan ülkelerde dahi bugün temiz, sağlıklı ürünlere ulaşmakta güçlük çekilmektedir. Doğru eğitim ve teknik altyapısını oluşturacağımız üreticilerimizle bizler gelecekte ihtiyacımız olacak ekonomik güce ulaşacağız.
Ülkemizin tarımsal üretimde dünya ile rekabet edebilir koşullara gelmesi, eğitimin kırsal alanda yaşayanlara ulaştırılabilmesi ve yaygınlaştırılabilmesi için, tarım sektörüne hizmet verecek elemanların kaliteli eğitim ve öğretim alması çok önemlidir. Bu konuda, sektörde yer alan tüm paydaşların da, bilginin çiftçiler tarafından üretim sürecinde ve etkin bir biçimde kullanılmasını sağlamak için eğitime katkı sağlaması gerekmektedir.